13 Aralık 2010 Pazartesi

Av mevsimi

Efendim dün günlerden pazardı bilindiği üzere, eee yani yeni işe başlamış ben için temizlik günüydü :)))) kahvaltıdan sonra sıvadım kolları çarşafları değiştirim, makinaya çamaşır attım,attıklarımı astım banyoları cifle domestosla felan allahım gören sanır ki beş yıldızlı ev bayanıyım hahaytt ama temiz olmayan bir evden kötü bir şey yok, kapı açılınca evden buram buram sabun koksun, hijyen koksun, istiyor insan diğğğmi efendim ? Neyse mutfağı en sona bırakmıştım aaa ne göreyim benim tazecik kocam :)) kahvaltıyı kaldırmış ( hemde üzerlerine sera sarmış ) makineye dizmiş :) balkonu yıkamış, salonun tozunu almış, süpürge yapıyor uuuuuuuuuu süper sevindim ah dedim bu adamı iyiki almışım :))) Malum adanaya yeni geldim evime sokacak kadar güveneceğim bir temizlikçi tombul bulamadım :)) ve ben kadın tutucam die ortalıkta inlediğimde Mono bey : Ya ne gerek var? kendin yap! niye boşa para verelim? felan diyodu. Yani benim eşim hiçde öyle 'ahh karıcığım yorulma sen' diyenlerden değil :))) Bakınız buraya kadar iii peki bitti mi bitmedi çat kapı erkek arkadaşları geldi eee dediler dillerinin ucuyla biz napalım ? dedimki ben şimdi size su hazırlıyorum sizde yerleri silin eheueheu çalıştırdım hepsini veeeeeeee tatammmm Monocuğum demesin mi ? 'aşkım çok yorucu sen tombul tut walla ben öderim hahayttt 'yok aşkım ne gerk var boşa masraf (yalana bak) dedim. Yoook dedi yoook can dayanmaz buna her hafta eheueheueh yani arkadaşlar artık kadın işi tamamdır :)))

Neyse sonrasında sinema yapalım dedik, Şener ŞEn fanatiği olarak hemen atladım filme ama cıks diyorum çok basit bir konu ve hiç para harcanmamış bir iş, ne görsel bir şölen, ne farklı bir sahne cıks yani bildiğin pazratesi günleri tv izlediğimiz KANIT adlı dizi vari bişey. Hiiiiç ama hiiç birşey yok ...Sadece cem yılmazın ve Şener Şenin muhteşem oyunculuğu yoksa konu seneryo tırt diyorum ve geçiyorum ...

Hadi yeter bu kadar gevezelil sahalara döndük diye abartmayalım :)) öpücük

10 Aralık 2010 Cuma

BAYRAMDA ...








Efendim bayramda kuzenlerim geldi, kapadokyaya götürdük onlarıda :) yedik içtik gezidk kudurduk bol bol :)
Bu ara bayağı bir ara verdim bloga baktım ki aslında kime ne kadar yorum yaparsan sanada okadar geliyor bir saçma geldi bu bana önce bı sıkıldım :) sonra vazgeçtim yazmaya başladım.


Bu arada okuyanlar bilirler evlendim :) Evlilik güzel geçiyor ama ilk zamanlar çok bunaldığım İstanbula gidip gelmek istemeidm günler oldu :) şimdi iş buldum ve mutluyum :))

24 Ekim 2010 Pazar

İSTANBUL DÜĞÜN




İstanbuldaki düğün fotolarından bir kaç tane ekliyorum Adanadaki düğün için sonra ekleyeceğim :) Ordaki saçım ve makyajım daha farklı :) ben ikisinide çok sevdim ve gelinliğimde tam istediğim gibi oldu taşlı ve sade :)) Birçok kişi kolye ve bileklik takmamı önerdi düşündüm ne takmayalıyım gelinliğe diye ama şu var ben günlük hayatta  küpesiz çıkmam dışarı beni tanıyanlar bilir küpe ve saat olmazsa olmazlarımdan, o halde dedim ki Hürrem sen gaza gelme ve kendin ol :) bu yüzden İstanbuldaki tüm bijüterileri gezmek üzre içime sinen ve gelinliğime en çok yakışan küpeyi buldum :) mutlu muyum ? evet evet evet :)))



 



Kuafördeyiz burada ve Monocuğum minik kuşum bana tatlı tatlı bakerken ogg :)) yerim seni krocan eheueheu Bu arada çiçeğimi de çok beğendim. Etilerdeki İncimiz Çiçekçilikten yapıldı ve Kybele_f'ciğim tarafından hediye edildi. Ne ince kızdır bu Kybele_f... Canım burdan tekrar teşekkür ediyorum bu inceliğinden ötürü...
 



 Ayrılmaz üçlü ama üçüncü yok :) çizgi unutmadık seni :)
Arkası gelicek...

21 Ekim 2010 Perşembe

MEVZU BAHİSLER...

Uuuu oldu bayağı yazıp rahatlamayalı. Kına ve düğün resimlerini yakında ekleyeceğim, balayını da anlatacağım ama bunlardan önce iç dökeceğim...
Bilindiği üzre evlenip Adanaya yerleştim, düğünüm masal gibiydi, evim herşeyiyle ( eksiklerimiz tabiki var) içime sindi... Amma gelin görün ki kendimi çok yalnız hissediyorum! Evet Mono var evet elinden geldiğince ilgileniyor ama cıks benim gibi aktif işe sabah git, akşam iş çıkışı kankileirnde buluş kahve iç, o arada sevgiliye bir msg at, sonra dedikoduya devam et, hafta sonu diğer kankilerine git kal, gül , eğlen, kuzenlerinle eğlen, tarzında yaşayan biri için evlilik günleri yavan geçiyor :(  ve böyle ' ayyy biz evlendik hiç sıkılmadım, hemen adapte oldum, hemen düzenimi kurdum, hemen iki kişi yatmaya alıştım, işimide yaptım,yemeğimide yaptım,platesimide araya sıkıştırdım,kocamıda koluma taktım gezdim de pekala!!!!! ' diyenlerden olamadım hahaytt yahu ciddiyim bunlar show yapıyor gibi geliyor. Bende ask evliliği yaptım, evinin olması çok güzel birşey ama inanın ki insan kendi yatağını özlüyor, sabah uayanıp annesiyle atışmayı özlüyor, komşusunda kahve içip ( nurcan abla oku burayı buda komşu sen oluyosun :) ) sohbet etmeyi özlüyor....
12. katta oturuyorum ve dolayısıyla sokaktaki insanlrı karınca olarak görüyorum eee karıncalara laf atıp kaynaşacak pozisyonum yok elbette :) Bütün gün evde oturuyorum kalkıp bir iki ev işi yapıyorum, yemek felan derken dur kendimi oyalayayım deyip yeni makyaj teknikleri deniyorum :) sonra Mono gelince çekimkirmeye başlıyporum ' bana acil laptop alalım, beni gezidir, benimle ilgilen, işini gücünü bırak benle alakadar ol' pozisyonuna giriyorum,daha lokmasını yutmadan 'yemek nasıl olmuş' diyorum,orası yapılacak burası yapılacak deyip eksikleri sayıp döküyorum :))) resmen işkence yapıyorum sürekli konuşuyorum,bakıyorum tv dalmış surat asıyorum hahaytt ona da acıyorum yahu canım sıkıldıkça sarıyorum :))) Canım sıkılınca Mononun arkadaşlarını yemeğe davet ediyorum sonrada onlara bağırıyorum 'neden sevgiliniz yok ben ben sıkılıyorum bir kız arkadaşınız olsaydı bende onla konuşrudum diye' zavallılar saygıda kusur etmemek adına cevap vermiyorlar hahayt
Ama hakkaten insan ağdaydı,kaş aldırmaktı, yeni çıkan pantolondu kazaktı, kız muhabbeti istiyor e telefon açtığımda kızlar ellerinden geleni yapıyor tabi ama yüz yüze gibi olmaz tabi. Ayrıca Monoya uyuz oluyorumonun arkadaşları yanında, ailesi yanında, ya benim? zavallı ben diyorum acıyorum kendime arada, sen bu hallere düşecek esmer misin Hürrem diyorum hahayt hemen sinirimi alışverişten alıyorum! Gidiyorum çeşit çeşit oje, far,ruj, ev eşyası artık allah ne verdiyse alıyorum Mononun serzenişlerine aldırmadan hahayt.gecicek alışıcam alışana kadar siz beni idare edin :) alışınca evliliğin keyifli yanlarınıda anlatırım söz :)))

29 Eylül 2010 Çarşamba

Hürrem Evlendi

Merhaba Sevgili Hürrem Okurlar,

Kızımız sizi habersiz bırakmak istemedi...



Hürrem ve Mono size sevgilerini gönderiyorlar'mış ;)


Saygılarımla,
KYBELE F

16 Eylül 2010 Perşembe

KINA GÜNÜ

Eveeet bugün kınam olacak :) dün felaket yoğundum yine :) sabah koş laser'e, ordan koş kuaföre manikür pedikür, ordan koş pazarlık yap gelin saçı ve misafirler için ayyy bide bana adam başı yüklü bir fiyat verdiler mi? zaten 20 kişi geliyoruz bu ne fiyat yahu dediğimde biz zaten yoğunuz o gün demezler mi? peki ozman dedim hepsi iptal gelin saçınıda 20 misafirimide başka kuaföre götürüyorum beni sinir ettiler komşularr hahayttt sonra gel Hürremciğim bri kahve içelim dediler sakinleş dediler:) Yahu dedim ben kaç yıllık müşterinizim annem desen yine öyle e tuttuğumuzu buraya getiriyoruz nasıl bana böyle fiyat veririsiniz neyse sonunda benim dediğim oldu saç makyaj kişi başı 40 tl gibi süper bir fiyata anlaştım :)))) intikamım acı oldu eheueheueheue

En güzelide Monoya maske yaptırdık herkes Mono maskeleri takıcak Aşk_ı Memnu Nilalden mi aldınız demeyiniz bunu ilk önce Pınar Altığ yaptırmıştı ( Bakınız dikkatli magazinci ) :))) Bizim neyimiz eksik diyerek yaptırdık bu gece takıcağız ve Monoya süpriz yapacağız oleeey :))

Kına elbisem kıpkırmızı ve sapsade birşey düğün öncesi çok şıkırtılı olmak istemedim düğünde ışıl ışıl olabilmek için. Bol bol resim çekip koymayı düşünüyorum şimdilik hepinize öpücükler...

9 Eylül 2010 Perşembe

Koskomik...

Uzuun bir zaman oldu yazmayalı  yahu, ne elim gitti ne de havam yerindeydi sanırım ondandır amma yazmadıysak okumadık değil, bir sürü güzel yazı okudum, kim ne yapmış? nerdeymiş? herşeyden haberim var eheuehe

Malumunuz İstanbuldaki düğünüme bir hafta kaldı ( halen üstüme alınmıyorum bu düğün olayını ) haycan varmı derseniz? Wallahi yok ! Acaba sorun bende mi? Gelin olacak tazeler gibi heycanlı değilim sanırısın ikinci üçüncü evlenişim eheueheuhe Ya tabiki güzel duygular içindeyim, evimi tam da istediğim gibi döşeyebildim, gelinliğim istediğim gibi, perdelerdi, avizelerdi hepiciği zor beğenen içime, sindi ama halen kendi evime dizer gibi değilde bilmediğim birine ev dizer gibiyim, sanki ben bilmediğim kişinin iç mimarıyım renkler kombinler güzel olsun , tablolar göz alsın, avizeler modern olsun vs. henüz evle bir gönül bağı kuramadım. Belki de baba evinde paşalar kadar rahat olmam etken buna eueheueh Yani ben evde ne iş yaparım ne ütü ne yemek :) çalışan biriydim zaten eee eve gelip 'anne ne yemek var, gömlek ütülendi mi ? yarın Monoyla buluşcam sence hangi elbiseyi giymeliyim? Saçlarmı kat kat kestirsem daha mı havalı olurum? Babama söyle bana kredi kartını versin ben bu ay çok fakirim !! modundaydım eheueheuh. Bence evde bu kadar rahat olmak iyi bişey değil ben kızım olursa; liseden sonra onu evde rahatsız edicem, erkenden kocaya kaçsın yerini yurdunu bulsun hahaytt Okutmıcığim üniversite felan, Nedir yani biz okuduk ta noldu? Yine evleniyorum eheueheuehueh Allahım neler söylüyorum benim içime babannnem mi kaçtı ? :)))

İlerleyen zamanlarda evimin resimlerini de koymayı düşünüyorum özellikle avizelerimin. Yahu avize dediysek üstünden milyon tane kristal taş olan tavandan bir bacak boyu sarkan şeyler değil. Daha bi spor, daha bi  esnek, daha bi dönek, daha mi sakin, kendini beğenmeyen, ne verirsen onu yeriz tarzında, mütavazı şeyler hahayt seviyorum ben kendilerini:)) Koltuklarım dersen sütte leke var benim koltuklarım da yok bembeyazlar, şipşirinler, genişler,rahatlar,misafire seve seve kucak açıyolar alçakgönüllü şeyler :) ammaaaa yatak odam çok yırtık, edepsizzzzz, bembeyaz takıma kırmızı aplikler,kırmızı avizeler, bir havalı bir kendini beğenmiş sormayın :))) mutfağım oggg canım mutfağım orasıda beyaz ağırlıklı ölçüsüyle yaptırdığım açık gri koltuk takımı masası beyaz, bank şeklinde koltuğu beyaz çok tatlı çoooook...  Adanaya gelen bayan blogcuları seve seve kahveye kabul edebilecek kadar sevecen iyi niyetli bir yer eheueheueheueh Ev; genç, fıkır fkır, bir ev..

İşin özü ev dizmek çok keyifli... Tabiii şu da var kayınvalide, annem, Mono'nun teyzesi bütün kolileri açtı evi dizdi, ben sadece gardorop'a kıyafetlerimi yerleştirdim bide aralarda talimat verdim, bardaklar oraya değil, tabaklar şuraya,borcamlar ve saklama kapları buraya, aaaa onu elinizden düşürürseniz konuşmam wallahi çok pahalıya aldım, hee onu düşürün onu ucuzluktan aldım, ya onu beğendiyseniz sizin olsun zaten eve uymadı uyuz oldum alın götürün gözüm göremesin eheueheueheueheu

Tüm bunlar bittikten sonra Annemle_ Kayınvalide, hakkımda fikir birliğine vardılar. Hürrem çok rahatına düşkün, çok relax bu yaşlanmaz eheueheue Ya bir ev için kendimi mi öldüriciğim şimdi pöff, zaten gelin olmuş gidiyorum İstanbul sana veda ediyorum durumundayım :))) Mono da aynı fikirde Hürrrem beni öldürür kendisi ölmez rahat diyor başka birşey demiyor eueheueheu Bide benden 1 yıl sonra çocuk istiyorlarmış. No No No almım başkası alsın benim değilsin üstü kalsın moduna girdim Monon'nun yorumuna 45 dakika güldüm. Beyimiz diyorlar ki ' rahim sonradan takılan birşey olsaydı Hürrem bana taktırtır, beni doğum yaptırttırıdı kendine birşey olmasın diye' eheueheueheu Bide benden ' tek kapılı beyaz bmv istiyo doğum hediyesi eheueheu koptum 45 dakka güldüm cidden ...

Hadi öptüm sizi...

1 Eylül 2010 Çarşamba

SEREN SERENGİL DİYETİ...

Kilo vermek bile paraya bakıyor bunu anlamış bulunmaktayım... Bakınız Seren hanımcım ( ki tebrikler yinede irade sahibi ki verdi okadar kiloyu) nasılda çıtır oldu çıktı karşımıza. Şu dikatimi çekti biz diyetisyene gittiğimizde kendilerini parçalıyolar haftada bir kilo diye eeee bu kadın bir bir hafatada bir sürü veriyolar şimdi çok para verelim diye mi? az kilo verdiriyolar he yoksa bizi mi yiyorlar ? 45 günde 12 kilo vermek ne demek yahu? biz kendi başımıza versek yok mideniz sarkar yok tansiyonunuz düşer yok yan yattı çamura battı derler eeee parayı bastırınca heşey mübah mı oluyor? burdan yetkililere sesleniyorum diye başlarmışım hahayt.

 Neyse darısı başımıza diyoruz 12 kilo versek görünöeyiz herhalde eheueheueh

25 Ağustos 2010 Çarşamba

iNANÇ MESELESİ...

'Bu taşı al eline, içten bir dilek dile ve şu gördüğün duvara inançla yapıştır, eğer duvara yapışırsa dileğin kabul olacak'....

' Bu ipi al bu dala inançla dilek diledikten sonra düğüm atmadan as ama dikkat et düğüm atarsan dilek bağlanır '

'yapabiliyosan verdiğim kurdeladan ufak bir parça yut, sevdiğinle evlen....

ve bu liste uzar gider.. Ailemde özellikle annem olmak üzere hemen hemen bütün kadınlar inanç manyağı ehueheuehe Oranda siğil mi çıktı ayol modern tıp ne anlasın gel hocaya okut, ip bağlat vs...
 Bir sıkıntın mı var, güzel bir rüya mı gördün, hemen kurbanını yatırda kes için şenlensin...

 Kimseyi yadırgamıyorum ya da inançlarıyla dalga felan geçmiyorum amma saçma geliyor, bir ölüden, bir ağaçtan,bir duvardan medet beklemek... Allahtan dileyeceksin ne dileceksen O'da seni heryerden duyabilidğine göre başkası yalan...

Geçenlerde yine gittik 7 uyurlar mağarasına. Anam anam bir dilek bir dilek herkes kanalize olmuş uuuuuu :) ben asla ve kat'a inanmadığımdan böyle yerlere zoraki giderim. Yani senin başarın,evlenmen vs. dileklerine mi bağlı. Sadece psikolojik bir şey diye düşünüyorum. He yapanlara da birşey demiyorum tabiki; çünkü sonuçta herşey beyinde bitiyor  kişi kendini rahatlatıp motive oluyorsa,  buyursun olsun ne ala...

Ama yani güzel bir rüya gördüysen, dileğin yerine gelmişse 47. kurbanını keseceğin yerde bir çocuğun senelik okul masrafını üstlen. Arada Çocuk esirgeme kurumuna git onları sevindir nedir bu yani taştan medet ummak...

O kadar çok gördüm ki gelip yatırın mermerinde uyuyanları, bakalım rüyamda özürlü torunum iyileşiyor mu? Kızım kocasıyla barışıyor mu?
Bir yandan bu cahilliğe kızıyorum bir yandan da üzülüyorum.Bazen insanlar okadar çaresiz kalıyor ki taştan, topraktan medet umuyorlar. Ne acı...



Resimde yine özümden birşey kaybetmemişim bir mağazaradayız ben taşa inanmadığımdan için gırgırındayım tabi ama arkamdaki teyzenin niyeti tabiki kabul olunsun...

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Kırmızı başlıklı kız...

- Okumaya- yazma bilmediğim dönemlere dayanacak küçük,konuşmayı bilcek kadar büyük olduğum dönemde( yani 5 yaş gibi ) ezber gücümü farketmiştim :) babamın beni uyutmak için okuduğu kırmızı başlıklı kız kitabını baştan aşağı hafızaya alır, insanların içinde sesli sesli okur bide sayfaları çeviridim. Görenler ' ayy ne şeker ayy okumayı biliyo maşallah bu yaşta' dediklerinde 'yok okumayı henüz öğrenmedi ezberledi' diye foyamı ortaya çıkarırdı hayin annem eheueheuehe. Bademcik ameliyatı olduğumda da aynı numarayı çekmiştim :) yine kitap elimde yine ben sular seller gibi okuyorum ama orjinaliyle bire bir söylüyorum ve sayfa atlamıyorum yine bana tebrikler yine annemden inciler... eheueheue

Bu aralar zamanım evime eşya almakla geçiyor sürekli Tepe Home senin, Koçtaş benim geziyorum nerde güzle birşey görsem sahip olmak istiyorum :) İtalya turu için araştırma yapıyorum, Monoyla arada kavga ediyorum:) Hep uzaktasın bütün evi kendim dizdim modunda ama gerçekten öyle evi tek başıma dizdim. Çok çalışıyor çünkü benim nişanlım ve ayrı şehirlerdeyiz ben alıyorum o kartları ödüyo :)) nasıl? süper bir anlaşma modeli değil mi? :)))

6 Ağustos 2010 Cuma

buradayken..

Hello!!! slm biraz ara verdim ama bakınız yine de internet cafeye girip size zaman ayırıyorum :)

Şuan adanadayım. Nİye mi? Hafta sonu Mononun abisi nişanşanıyo. Yane bu ne demek Hürrem'e elti geliyor demek :))) BUrayta gelmeden önce kayınvalide dedi ki: ' Hürremcim bilirim sen zaten janjanlısın ( bana janjanlı dio iyi bişery sanırım :) ) bu kezde öyle ol aman aman bütün akrabalarım gelicek nişana ve serni çok merak ediyorlar. Büyük gelin nasıl biri diye yediler beni vs. dedi.  eee tahmin edileceği gibi bende emre itaaat ettim :))) Gittim beşiktaşa annemle bulabildiğim en zarif ama şık elbiseyi aldım laf aramızda görenler çok sexy buldu :))) BEnden günah gitti yani :)) Şİmdi c.tesi yani yarın gwlini göörsünler gelin hazır eheueheueheu
Merak eden olursa resmimi koyarım :)

Bunun dışında evime baktım, perdelerimi seçtim, bir önece seçtikleirmi iptal ettirdim çünkü içime sinmemişti ama bunlar çoook sindi yapılsın onlarıda size göstericem ille :)

İstanbulu çok özledim kybele_f senide Çigiyide çok özledim. Sizsiz hayat sıkıcı yavrularım  ikinizede burdan koca bulcam azimliyim eheueheueh

öpücük...

2 Ağustos 2010 Pazartesi

ALDATILACAKMIŞIM !!!!!

Efendim hikayemiz tabiki yine taksiye binmemle başlıyor :))) Sarışın önden tek dişi yok, mavi gözlü, zayıf mı zayıf 'tı bindiğim taksinin şoförü. Ben buranın taksisi değilim sen tarif et abla ! şeklinde başladı olayımız, akabinde sen nerelisin, benim 6 senedir kız ark. var ona çoook benziyosun ama senin gözler yeşil, onun mavi vs....
Bunun üzerine bende 'iyi hadi allah tamamına erdirsin o halde ' diye olayı bağlayayım dedim. ! ' abla ne tamamı ben 13 sendir evliyim 6 yıldırda kız arkadaşım var ! şekli bir açıklama !! Evet dedim tipik bir karısını aldatan adam :) yahu dedim dur bu zararsız sorucam içimde ne varsa. Başladım ben ' neden eşini aldatma gereği duydun? görücü evlendirdin aşkı yakalayamadın mı? çeşitlilik olsun diye mi? ' dtamda  güzide yurdum kadınının yerimde olsa soracağı soruları bir bir yönelttim.  hahayt. ' bak abla' diye başladı lafa,
Şoför  : Abla sen kendini güzle buluyor musun?

Hürrem : Yaneee fena değilim :p

Şoför: Ne fena değili abla 10 numara kızsın, Vucudunu görmedim ama yüzün kalemle çizilmiş gibi. ( vucudumu görmemiş görse dicek yani yüzün iiyide vucut nanay spor yap abla hahayt) Şimdi sen bu güzelliktesin ama yine de aldatılacaksın !!!!

Hürrem : Ya bozma moralimi bak Eylülde evlenicem niye böyle konuşuyosun yok mu sizin sadık modeliniz?

Şoför : Yok abla bak erkek milletinin epsii ( hepsi değil epsiii eheueh) Aç gözlüdür ! Senden güzelini bulamaz ama napıcak? Gidecek senin DANGOZ (eheueheue) olmadık birine aşık olacak, bu kaçınılmaz, Afedersin gönül akada konar bokada ya, işte senin dangozda bulacak çirkin bişey aşık olacak.

Hürrem : Bende anında bitiririm ozman sllarım ...

Şoför: eheu ehe ehe ehe ehe abla nerden bilicen yaaaaaaaaaaaaaa! ruhun mu duyacak !! Güldürme beni yaaaa!!

Hürrem : Nerdeyse yalvarır ses tonunda soruyorum ya nedir bunun formülü nasıl aldatmasa acaba beni ?  Hayatım sarışın, mavi gözlü sıska adamın sözlerine bağlı sanki şeklinde dinliyorum ...

Şoför : Abla yok formül yok. Ama boş bırakma, çokta konuşma tabi o zamanda dırdırcı olursun bıkar ..

Hürrem : hmm peki. Eee neden eşini boşayıp onu almıyosun madem çok aşıksın?

Şoför : ya abla ben eşimi boşasam onu alsam mutlu olamam. Evlilik aşkı öldüren bir müessese. Böyle daha heycanlı. Bak mesela ben soruyorum ona 'benim neyimi seviyosun kızım ? tek dişim bilenem yok ? '   arbi kız ' anlaşıyorum ben senle ' diyo bana. Ama bak hakkını yemim gel ben yaptırım dişini dedi, kendisi emşire abla! ama ben iğneden korkumdan gidemiyom biliyon mu?

Hürrem : :)) peki teşekkür ederim sohbet güzeldi size mutluluklar iyi çalışmalar.

Diye bitti ama yolun uzun sürmesini isterdim. Fıkra gibi bir insan, olduğu gibi gayet açık net hahayt ama bu erkeklerin böle önüne gelene; bakınız nasıl çapkınım iki kadını idare ediyorum, ee bu güzle kız bende ne buldu param yok pulum yok demekki cinsellikte bir numarayım tavrından nefffffffffret ediyorum. Yazık karısına, yazık iki çocuğuna ne desem boş o böyle mutlu...

Öpücük hepinize...

30 Temmuz 2010 Cuma

ÇOCUKLUK...

Küçükken  henüz saçlarım simsiyah olmadan açık kestane olduğu dönmelerde :) yeni bir yere gittiğimizde tanımadığım bilmediğim evlere bakıp acaba içinde kimler yaşıyo diye düşünürdüm. Neden bu kadar kafa yorardım onu da bilmiyorum ama çok zevkli olduğu kesindi.

Bir evin penceresine bakar kurmaya başlardım. Belkide; orda benim gibi çocuklar vardı ve babaları onları dövüyordu, belkide; üvey anneleri vardı onlara sürekli bağırıyordu, onlar çok mutsuzdu, bide bu kurduğuma inanıp onlar için ağlardım eheuehue 

Ya da; o evdeki benim yaşlarımdaki kız, çok zengindi... Belkide çok fazla oyuncağı vardı, pamuk prenses gibi giyiniyordu, hizmetçileri vardı, odası pembeydi, heryerde barbi bebekleri vardı, özenilecek ipek saçları vardı ama benim ki daha ipekti :) onunda gözleri yeşildi belki. Her görenin 'büyüyünce çok canlar yakacaksın' dediği türden. Ozman da o kıza uyuz olurdum, kıskanırdım ne demek canım o kim oluryormuş(du)!  bu kezde kuruduğum hayale inanıp kıza yeniden uyuzz olurdum iyi mi? :)) çocukken ne kadar saf oluyormuşuz yahu...


Bir bebeğim varken ikincisi alınırken de sinir olurdum ben :) Şimdi hangisini çok sevecektim? offf aslında gönlüm yeni bebekten yana ama eskisi üzülürse ? onada yapılmazdı şimdi bu güne kadar ona elbise diktim onun saçlarını taradım kıskanır diye istemeye istemeye onunla daha çok oynardım diğer yeni bebeğe çok pas vermezdim allahım adalet duyguma gıpta ediyorum eheueheuehe.

Uykuma ozmanlarda çok düşkündüm. Okuldan geldikten sonra annemin koyduğu yoğurtlu ıspanağı yerken ıspanağın içine yüzümü koyup uyumaya devam etmişliğim var eheueheueheueh.

 Bide kocaman pandam vardı :) annem onu makineye atmıştı, boynu incecik kalıp vucudu şekilsizleşmişti, gayet komik gözüküyodu ama şimdi şekli bozuldu onu sevmemek olmaz diye onu da dışlamamış her oyunuma katmıştım. Üzülmesin die dışlanmış hissetmesin diye eheueheueheueheueh 

Ve ... Bakıyorum .. Şimdi de öyleyim... Gelir seviyesine, kıyafetine, konuşmasına bakmam arkadaşlıklarımda. Her çeşit insanla konuşacak şey bulurum ben.Konfeksiyoncu arkadaşlarımla işlerin yoğunluğundan, kumaş tozundan, ssk yapıldı mı yapılmadı mı?, Master yapan arkadaşımla Ales'e nasıl hazırlansam'ı, evli çocuklu arkadaşımla eşini bebeğine günde kaç gram mama verdiğini..... İlle bulurum kimseyi yadırgamam... Okuduğum üniversitede hatta, kuaföre gittiğimde bildiğin hayat kadınıyla oturup erkekleri konuşup yerlere yatmışlığım, pazarda görüp herkesin bakışları arasında ona sarılıp,öpmüşlüğüm, gelirken vedalaşmışlığım var.  Üzülmesinler diye... Dışlanmış hissetmesinler diye... Parası yoksa benim gibi giyinip gezememişse aldığı parayı aileye vermişse ne yapabilir yani? Yada bizim kadar şanslı olmayıp bir şekilde bedenini parayla satıyorsa ne yapabilir? eminim ki bu onun genç kızlık hayali değildi!!!!  

O yüzdendir etrafımda adam ayıran insanlara, yukardan bakan birilerini görünce dayanamam, her lafını baltalarım, uyuz olurum, cevaplarım çaktırmadan çok sert olur, mümkünse çok kıl davranırım bile isteye...
:))

Ben pandamı bile evciliklerime kattım sırf üzülemesin diye eheueheueheuehe.  Bide yani çok sevilen bir çocukluk geçirdim, hep el bebek gül bebek oldum, yani okuyanlar 'anam kız hep dışlanmış napsın ' gibi birşey düşünmesin eheueheueheueh.

Öpücük...

27 Temmuz 2010 Salı

SÜPRİZ (MİŞ) !

Hafta sonu sevgilim bizdeydi :) Çeyiz aldı bizim ki ve tutturdu bizim orda çeyiz giderken davul zurna çalınır!!! ya ne kadar antika adet varsa bizde çok şükür. Lütfen dedim bohçaydı ıvırdı zıvırdı başıma bide davul zurna çıkartmayın gözünüzün yağını yiyim hahayt. Oldu olacak bide at getirin beni otutturun tepesine...
Tamam dediler (annem -babam-Mono)  madem istemiyosun getirmiyeceğiz. Ohhh üstümden yük kalkmıştı rahat rahat uyudum. Sabah oldu tam kahvaltı sofrasını kuruyoruz çat kapı kamyoncu gelmesin mi? 2 saat önceden geldi yahu cins adam neyse hadi dedik geldi bari yapılacak birşey yok. İyi dedim sessiz sakin insan gibi yükleyelim kamyona, tam bunları düşünürkene bir zurna ve davul sesi Allahım dedim bak aklımda o kadar kurdum ki yukarıdan kulağıma sesler gelmeye başladı, Çizgi'ye baktım ondada benim surat ifadem mevcut demekki sadece ben duymuyorum bu sesi!!!! yaaaa dememizle balkona fırlamamız bir oldu allahım wallahi şaka maka, bir davulcu bir zurnacı, bir kamyon  herkes balkonda ıyyyyyyyyy hemen yüzüme olaylarla hiç ilgim yok ifadesi verdim hahaytt. Kimin marifeti derseniz? Babamın!! Efendim birde gevrek gevrek gülüyo 'size süpriz yaptım Mono çok istiyodu kırmayayım çocuğu dedim' diyo. Yaaaa kızını kırıyosun daha mı iyi. Benim ailem neden böyle varsa yoksa damat. İyi çocuk ya tuttular ya gözleri tamam sırtı yere gelmez beyimizin.
 Wallahi sonrasında Şansböcüğü adetten olmak üzere çehizin üzerine oturdu kopardı bri miktar para :) En keyifli kısmı buydu :)  Onun dışında ben sanki komşu kızının çeyizi gidiyomuş modunda Çizgiye sarılıp balkondan bakıyorum, komşulara el sallıyorum hiç üzerime alınmıyorum eheueheueheueheueh

Ya walla çok krolar ya davul zurna ya ıyyyyyyyyyyyyyyyy. Wallahi ne diyim ben daha neyi istemiyosam başıma gelio eeueheueheue. Keşke at olsaymış be daha bir otantik hava olurmuş :)

22 Temmuz 2010 Perşembe

NE YORULDUK BEEE...

Evet farkettim blog evlilik bloğu olma yolunda gidiyor. Aslında böyle düşünmemiştim daha çok geyik yapıp daha çok ti'ye alacaktım, herzaman yaptıpğım gibi :) ama lakin fekaaat çünkü öyle olmadı :) eskiden ben bu işlere girmeden önce böyle eşya, tül, perde konuşan kişileri yarım yamalak dinlerdim sıkılırdım çok öfff derdim ne bu yahu! hayat bu mu? ıyy aile sorumluluk yok ev yok borç nasıl bana uzak nasıl düşünülmeyen :) ben sadece gezeyim yeni yerler göreyim, alışveriş yapayım, yeni yeni kitaplar alayım, kahve içeyim bizim kızlarla boğazda,fransız sokağında, tatile gideyim, en yeni bikinimi giyim,biraz kilo verim, müşavirlik sınavı felandı... Bunları çok iyi bildiğim için kimseye oturup saatlerce ev eşyası anlatmıyorum ( enn yakınlarım hariç) yada eksik saymıyorum, sanki ben değilde bir yabancı evleniyomul gibi gayet coolum:)) ya ama ciddiyim ruhumda da henüz evleniyorum hissiyatı yok. Dün çeyizlerimi koliledik ( malumunuz Adanaya gidecek bunlar koli şart) sanki üniversiteye gidiyorum da eşyaları koliliyorum.Bir benden diil, başkasına hizmet ediyorum sanki !!! Kybele_f'ciğimle güle oynaya,ter kan içinde kala kala, geyik yapa yapa koliledik. ( 12 havlular!! Anlayan anladı :)) )


Evet geeeeel geeel nevresime geeel ( burda pazarcı gırtlağı hakim :) ) 


Evet buda aniden çekilmiş hallerimden efendim anammmm ne perişanım ne felaketim :) olsun her halimi koyarım allahım nasıl özgüvenliyim eheueheue nasıl kendimden eminim eheueheueh


Arkadaşımında bende geri kalır yanı kalmadı o da yamuldu diz diz biz dizdikçe annem getiriyo biz dizdikçe annem getiriyo böyle kısır bir döngü :)


Pislik olsun diye ne var ne yok çektiklerimizden :))


Bu da benim Kral babam... Ogg baba seni çok seviyorum canımmm... Elindekide evim için aldığım 'fil ve yavrusu ' :))


Anne anne anneciğiiiiiiiiiiiiiiiiiim.... Kitaplarını toplamaaa! evi okadar boşalma ! Ne öyle kafayı mı yiyim? Onları da sonra alırsın ! diye isyan eden annem :))  Hepimize şaka gibi gelen bir olay benim evlenecek olmam:) evet birşeyler yapıyoruz ama kime Hürreme değil ya ortaya  modu hepimizde hiç üstümüze alınmıyoruz bu olayları :))) 


Şu küçükken çıt çıt patlattığımız paşetler varya, hani elimize alır dakikalarca bırakmayız pıt pıt heh işte ona sardık kırlacakları, okadar özendik aldık oraya giderken bişey olursa Şoförün gırtlağını sıkarım
Bitti hadi bakalım bu günüde tarihe kazıdık döner döner bakarız :)) Not: Çizgii yanımda olamadı ama uzakta oturduğu için o yüzden üzülme temem mi? seni seviyorum çomçoooookkk...

18 Temmuz 2010 Pazar

BEYOĞLU BİR İKİ...

Beyoğlunda sallandık biraz ve tabiki kahve içtik olmaza olmaz... Hesabı Kybele_ f ödediği için daha bir güzel di kahve eheueheuehe Bu arada bende Samsung kullanıcılarındanım bu telefonu sveiyorum..



Hesabı ödeyeceğini bile bile mutluluk pozu verenkybele_f :)) eee ben evlenecek bir genç kızım çeyiz eksiğiydi vs. hesap nanay hahaytt.
Farkında diilim...


Hanım kız ya sakin kendi halinde...
Bu da ben normal dursan şaşırırım diyo bide bana...


İyi hafta sonları efem..

16 Temmuz 2010 Cuma

ŞANSBÖCÜĞÜ




O biiiiiirrr en sevdiğim...
O birrrrr en çok kavga ettiğim...
O biiiirrr evde yokken çok canımın sıkıldığı...
O biiiirrr bana en çok laf ebeliği yapan :)
Obiiiiiirrr 'abliy abliy ' diye dolaşan...
O biiiirrr elimi öp dediğimde kesin işine gelen birşeyi aldığım için sektirmeden öpen :)
O biiiirrr dağınık....
O biiiirrrr ben evde olunca esen gürleyen ben yokken telefon açıp yanına gelmek istiyorum diyen...
O biiiir gözlerinin yeşili belli olsun diye güneşe göre açı ayarlayan :))...
O biiiir nasıl olmuşum? dediğimde 'hiç güzel değil' diyecek kadar kıskanç...
O biiiir pc uzmanı...
O biiiirrr yakışlı...
O biiiirrrr Şansböcüğü...
O benim kardeşim canım...

Doğum günün kutlu olsun Şansböcüğü ablan kurban olsun sana sıkı sıkı sarıl bana .... :))) Evde bu şarkıyı söylerim ve birlikte güleriz :) Bülent Ersoydan 'ablan kurban olsun sanaaaaaaaaaa sıkı sıkı sarıl bana kuuuurban olsun ablan sanaaa :)

Öptüm seni canımın içi İyi doğdun...

13 Temmuz 2010 Salı

Eskidendi çok eskiden...

Kamaya kalmak nedir? Siz hiç kamalara kaldınız mı? küçükken minicikken daha uyanır uyanmaz alalacele kahvaltı yapıp kendimizi dışarı zor atmışken... İp atlardık, her türlüsünü hemde, atlarkende fırfırlı eteklerimizi hoplata hoplata, ağzımızda şıpsevdi sakızlar balon balon, dünyadan haberimiz yokken tek derdimiz kamalara kalmaktı ... İp atlamanın sonunda iki kişi kalırdı en sona o halde her biri durmaksızın 100 kere atlamalıydı, yanmadan 100 tane atlayan kama'da kazanmış olurdu ... Kamaya kalmak ahhh ahhh ne kadar uzakta kaldı ...

Pazara gidilip yeni çıkan çilekli dudak parlatıcısı almak ne modaydı, Okulda arkadaşlarla konuşurken aniden çıkartılıp sürülür ve parlayan dudaklarla konuşmaya devam edilirdi....

Servisten el ayak çıkartılıp oda yetmeyip kafa çıkartılıp servis şöförinden ikaz yenirdi ... Günlük tutulurdu ve ev halkının bunu okuyabileceği düşünülmeden en saf haliyle tüm duygular yazılırdı...

Dönem ödevleri için yağmur yaş demeden Atatür Kütüphanesine gidilir gülmekten ölünür ve gerekli gereksiz sesli konuşulurdu...

Mahallede beğenilen çocukla karşılaşmak için sebepli sebepsiz bakkala çıkılırdı...

Beden derslerinde en gıcır eşofmanlar giyilip aynı renk tokası ve ayakkabı bağcığı takılırdı. Gelen arkadaşlık tekliflerine beğenilse bile anne kızar diye hayır denilirdi...

Okulda herkesin yeni yeni almaya başladığı ciks botlar için bir hafta ağlanır gerekirse aile bütçesi zora sokulur, sonrada okulda havalı havalı giyilirdi...

Yeni yeni mutfağa girilip kek yapılır ve kapıdan her girene seve seve ikram edilirdi...

Saçlar her gün sabah okula gitmeden önce jölelenir,yada dünden sarılmış bigudiler çıkartılır, siyah çorapsa siyah kazak, lacivert çorapsa lacivert kazak kombinlenirdi... Tırnaklara yasak olduğunu bile bile cila sürülür, kravat mümkünse sıradan geötikten sonra bir hışım çıkartılırdı...

Arkadaşın doğum günü hediyesi 1 ay önceden alınıp önce verilip verilmesin mi diye sabırsızlıktan çatlanırdı. Arkadaşta kalmak için yalvarılır ama bir türlü izin alınamazdı...

Hafta sonu denize gittimde yaşıtım bir çok arkadaşıma baktım biri çocuğun memesini arıyodu, biri çocuğunun peşinde koşup ağzına iki lokma atamamıştı, diğerleri artık dayanamazyıp ağlayan bebeklerinin çarşafın içine koyup karı koca sallıyorlardı....

Dönüp kendime baktım parmağımda yüzükler, dilimde şu eksik kaldı bu bitti, listeler vs... Birden aklıma Lise, Orata okul yıllarım geldi. Vay beee... Demek hayat buydu... Sıkılarak dinlenilen, anne muhabbetlerine yavaş yavaş katılmaktı... Çoluktu çocuktu gelinlikti eşyaydı... Komik ama bir ağlama hissi doğdu... Sanki benim büyümemem gerekiyormuş sanki halen İpek Ongun Kitaplarını yatağımda okuyup Serra Noyan'a hayran kalıp hayatıma dönem ödevleri, 85 alsam ortalamam yükselir tadında geri dönmem gerekiyordu... Niye bu hislere giriyorum herşeyin bir yaşı var yaşanması gerekilenler var ama ben çocuk kalmak istiyorum bu aralar... Oysaki herşeyi yaşında yaşadım ben. Güldüm sokakta ip atladım yazılıdan yüksek not aldım, teşekkür aldım takdir aldım,foklor oynadım, bisiklete bindim neler yaptım bir çocuğun genç kızın yaşında yapması gereknlerin yaptım bitirdim... bu özlem niye hiç bilmiyorum...

12 Temmuz 2010 Pazartesi

İŞTE GELDİM BURDAYIM ...

Evet sevgili blog arkadaşlarım  sizleri ve blogumu özlemişim bu bir gerçek :)) Şimdi gelelim size ev eşyası nasıl seçilir? adlı seminerime eheueheu. Burdan giderken aslında kafamda çok kötü senaryolar yazdım, kesin benim beğendiklerim farklı olacak erkek tarafı 'buna ne diyecek  eee ne de olsa İstanbul kızı halden anlamaaz' diyecek gibi  mesela :))) ama hiç öyle olmadı yuppiiii

 Eşyalarımın hepsi beyaz aralarda siyah bir kaç detay var ama hakim renk beyazz. Tabi kayın validenin ve annemin ' beyazı nasıl kullanacaksın vs.' gibi sözlerine 'yahu çalışan bayanım tutarım haftada bir tombul  ( burdaki tombul temizlikçi teyzeler oluyor ama benim suçum yok genelde toımbullar :) ) ' diye cevap verdim. Mobilyaları seçerken biraz huzursuz oldular sadece, çünkü; ben 2 katlı olan mağazada bir aşağı bir yukarı koşturuyorum 'bunun masası diğer takımın sandalyesi, ama diğerinin konsolu fakat bunların kahverengi yerleri siyaha boyansın ' şeklinde emirler yağdırıyorum eheueheuehe Baktım annem, kayınvalidem, ve kayınpeder sıkıldı 'yahu siz yorulmayın oturun şuraya ' buyurdum, mağaza görevlilierinide önlerine koyup bir kahve söyledim onlar hem dinlenip hemde ' ah ah ev dizmek hiç kolay değil bu zamanda' tadında muhabbet ederken ben bütün detayları seçtim, yetmedi çizdim :) tv ünitesini mesela çok beğendiğim bir mağazada görmüştüm ve fiyatı çok fahişti,  bu adamlar imalatçıcı olduğu için %30 gibi bir indirimle yapabildiler  onu süper :)) İşim bittiğinde toplamda 4 saat mağazada kaldığımızın farkına vardım eheuehe ya ama bilenler bilir herşeyin içime sinmesi önemliydi, sindideeee :)

Tüm bunlar bittikten sonra Mono geldi Adanaya ( işlerini anca bitirmiş Krocum ogg nasıl harap ve bitaptı) 'ee sen beğenecekmisin hepsini Hürrem seçti oğlum ' dediklerinde ' Ben Hürrem'in zevkine sonsuz güveniyorum anne, görmeme bile gerek yok ' diyerek benden 100 point:) aldı nişanlım. Bunun üstüne ben 'neden geç geldin tek başıma seçtim hepsini' tarzı carlamalarımdan vazgeçtim eheueheu Ama 'beni denize götüüüür neden ben suya giremedim ühüüü ' diyerekten yedim bitirdim beyimi eheuehe. 1,5 gün denize girebildim ama sorun yapmıyorum önemli olan katılmaktı ehe ehe ehe ehe

Hee bide kocaman bir tv seçtim görgüzlüğün bu kadarı :)) ya büyük tv sevmek suç mu? Satıcı dediki ' hanfendüüü şaşı olursunuz ama bu kadar büyük tv ile, hem görüntü kalitesi düşer, gözünüz yorulur vs.' aaaaaaaaa hepsini bende biliyorum ama bu büyük tv sevgime laf geçiremiyorum eheueheue Walla banane o gelip izleyenlerin sorunu ben yeterince büyük aldığıma inanıyorum. Görgüsüz müyüm? evet' Mutlu muyum? Evet eheueheueheueheu 

Bugünlük bu kadar olsun geldim nasılsa bol bol okucam sizi kimler neler yapmış merak içindeyim...
Öpücük...

8 Temmuz 2010 Perşembe

ADANANIN YOLLARI TAŞTAN

Pazartwsidwn itibaren Adanadayım evime eşya seçmw işiyle meşgulum :) Çok tereddütle gelmiştim buraya gözümde büyümüştü herşey nasıl olacak? Nasıl eşya seçicem vs. ama şuan eşyaları seçmiş perdeler için birazdan ölçü vermeye gideceğim :) Eşyalarımı çok beğendim içime sindi hepsi :) Mutluyum :)  Monocuğumda mutlu ben sorunsuz cırlamadan hallettim die eheueheueh bide. İşin komik yanı benm Adanadayken Mono Antalyada çalışıyordu tüm eşyaları almaya, ben annem kayınvalide ve kayınpeder  gittik.Tabi haklarını yemiyim hiç birşeye karılmadılar ben döne döne satıcıları yora yora seçtim erheuheue

Şimdilik bu kadarla yetineyim cafeden bu kadar seslenebiliyorum...
Öpücük hepinize...

2 Temmuz 2010 Cuma

Çilek Soslu Muhallebi




Geçenlerde yaptım bu tatlıyı... Hmm çok güzeldi...Yine çok marifetli bir blog arkadaşımın sayfasından gördüm yiyenler beğendi... Bildiğimiz tavuk göğüsü malzemelerinin içine limon kabuğu rendeliyoruz ve hindistan cevizi atarak pişiryoruz kıvamını hafif yumuşak olsun diye unu azaltıp koyuyoruz ve kaselere boşaltıyoruz. Üzeri için ; 1 kg çileği rondodan geçirip, tencereye alıyoruz içine toz şeker,su ve mısır nişastası katı reçel kıvamın agelene kadar pişiriyoruz ve üzerine döküyoruz muhallebinin.Dolapta bir gün dinlendirip seriviz yapıyoruz. Hem çok leziz hemde hafif...

1 Temmuz 2010 Perşembe

Evet dedim...

Bol güneşli bir gündü  çok iyi hatırlıyorum...

 Mecidiyeköyde buluşacaktık ve ben Çizginin çok beğendiğim bodysini daha o giymeden alıp giymiştim, tatlı yeşil ince hafif göğüs dekoltesi olan, altına yeni aldığım dar dizleri yırtık kot ve yeni aldığım altın renkli bocuklu terlikler, terliklerle takım çanta,saçlar dümdüz bele kadar açık...

Geldin ve hemen saçlarımı sevdin  her zamanki gibi ... ' hadi kız kulesine 'dedin. İstanbullu olmama rağmen benim o güne kadar gitmediğim, senin benden önce gittiğin çook beğendiğim  kızkulesine...
 Gittik güle oynaya... Yemek yerken, kulenin o şahane manzarasına nazır masamızda, cebinden hışır hışır bişey çıktı ve 'Benimle evlenir misin? ' dedin. Ne kadar yakın ne kadar net  o görüntü şuan ... Büyük bir sevinçle  'Evet evet' deyişim ve sarılmamız :))))) Ahh Ahh yaşlanmışız üzerinden 4 sene geçmiş :)

 Uzaklığın bu handikapı var işte böyle güzel günleri rötarlı kutlamak :(  Bende isterdim bugün gidelim başbaşa yemek yiyelim eski günleri konuşalım ama işte kader utansın ne diyelim :)

İyiki seni tanıdım sevgilimmm... Seni seviyorum krooo hemde çokkk Adanalııııı :))) Bu sene çiçek bile gelemiyor  ahh ahh iş güç Allahım eskiyoruz eheueheueheue

30 Haziran 2010 Çarşamba

ACELE HAYAT...

Tam bir evlenecek genç kız portresi çiziyorum bugünlerde tam... Dün işten çıktım koştur koştur osmanbeydeki çarşıbaşı mağazasına 'aman canım ona iki atlet buna 2 boxer alırım çok sürmez' diye düşünüp havadaki yağmura aldırmayarak içeri girdim, kayınpedere şu beden, kayınlara bu beden, kayınvalideye bu desen, görümceye bu ikili set, e hazır girmişken bizim başımız kel mi? diyerekten anneme 6'lı çamaşır set bana 6'lı çamaşaır set, Şansböcüğüne boxer, damat bey'e pijama takımı of offf yani. Tam 1,5 saatim içerde geçmiş şaka gibi...

Ordan çıkıp  Osmanbeyde koştururken gelin ayakkabımın parasını ödeyip kendisini almadığım aklıma geldi, daldım elimde binbir poşetle mağazaya Allahımm!!! Adamların bana verdiği kartı bulamıyorum, cüzdan temizliği yaparken yırttım attım belliki !! dedim ki böyle böyle beyefendüüü nasıl sakin ve tatlı dilli konuşuyorum . Buna alışık olmayan Türk esnafımız 'kusura bakmayın veremeyiz ya o kartla başkası gelirse? hmm? ozman naparız şirket prosedürümüz böyle olmaz veremeyiz ayakkabınızı' demez mi? Dedim ki salon kadını çizginden kayma Hürrem ' anlaıyorum ozman ben ekstreden çıkarım gelim aaa ama pardon nakit ödemiştim' bu kez adam tuttup ' bir ekstre diyosunuz, bir nakit, bir kart kayboldu, bir yırttım attım' hangisi söyledikleriniz birbirni tutmuyo!! Tamam artık tutmayın beni !! Dükkanda okadar insan varken resmen sesimin en yüksekten bir ton düşük tonuyla çığırmaya başladım ' beyefendi ben burda kelime oyunu mu yapıyorum size? ne demek istiyorsunuz? yok mu sizin üstünüz,müdürünüz onu getirin bana! Hem nakit ödemişim hemde çıkıp gidip ayakkabıyı size hibe mi edeyim bunu mu istiyorsunuz?' adam halen ' olmaz veremeyiz modunda  bu kez daha sinirli bir şekilde ' beni ilgilendirmez b planınız olması gerekirdi herşeyi bir kart parçasına bağlamayacak kadar profesyonel çalışın o halde ' dememle ' yok bizim b - c planımız hanfendi' dedi yüzsüz adam. ' çabuk bana mağaza sahibi yada koordinatör  ya da müdürü çağırın bu kameraları buraya süs asamadınız bir hafta önceki kayıta gidelim parayı nakit ödediğim ve ayakkabıyı almadan çıktığım görülsün, nedir bu! dedim satarken binbir gülücük kartınızı kaybettik diye beş karış surat ve çene bu mudur satış politikanız? buda son aykabım olacak burdan vede herkese söyleyip internette yayınlıcam sizi' deyince adam sustu biraz sonra bana çay söylemeyi teklif etti ,
hemen depoya indi getirdi ayakkabımı 'ya kusura bakmayın' vs. gibi konuştu!! işte bir kez daha anladım ki tatlı dil yılanı deliğinden felan çıkarmıyor böyle dişli olup tehdit edeceksin bizim esnafı bukadar basit....

Bu sabahta işten yarım günlük bir izin aldım ve dedimki sabah damat bohçasının eksiklerini alır, ordan laser'e giderim,ordan bankaya geçer işlerimi hallederim ve işe geçerim. Annemle erkenden kalktık gidip damat bohçasını aldık, kemeri-kol düğmesi-çorabı-parfümü-traş seti-terliği-derken zırrr telefon 'Hürrem işlerin bittiyse gel ben çıkıcam işyerinden seni bekliyorum ' :( poşetleri annemin eline sıkıştırdığım gibi koşa koşa taksiye bin aklımda gidemediğim laser epilasyon ve banka duruyo :( Çalışırken birşeyleri halletmek oldukça güçmüş meğerse...

28 Haziran 2010 Pazartesi

BOHÇA OLAYI

Allahım bütün kro bulduğum herşeyi yapıyorum ühüüüüü
_ Ya bu devirde bohçamı kaldı beeeee?  Uff ne alaka buhça ya? Köyde mi yaşıyoruz Allah aşkına ha  ha aha Hadi köyde herkesin ihtiyacı varmış basma felan alınıyomuş, şimdi şehirde yok bötyle bir gerek ...
diye konuşurdum a benim canım blog arkadaşlarım. Fekaaat bu annem var ya bu annem hepsini yediridi bana, Tuttu kredi kartımdan geçirdi de geçirdi :) olan bana oldu geçmiş olsun :) ' ya anne ne alakaaa yaaa ' dedikçe daha çok aldı ve de üstüne bana yemek ısmarla senin için yoruldum yoksa ben evimde tv seyrediyodum diye' bide yemek yedi yetmedi üstüne tatlı yedi o kadar yediktikten sonra bide soda içti ehuehueheuheue Hürrem ödee:))) hay hay ...

Şimdi bide şu var , niye bunları bloga koyma gereği duyuyorum, ne aldıysam aldım yani !! Ama yoook bakıl hafızalıyım ben buraya koyucam ki olur a bişey derler vs. hemen açıp bakar sonrada car car öterim. İğneden ipliğe bohça koydum vs. eheueheuehe  tarihin tozlu sayfalarında kalsın bir kanıt baktım konusu oluyo hemen resimlerini çıktı alır kullanırım eheueheueheue ( Çirkef gelin ) eheueheueheu

   Evet bu kayınvalide bohçası: İndex kısmında :
Klasik patik, başörtüsü,ince çorabı, havlu, sonracığıma, krem şal, halamın elceğizleriyle ördüğü krem yellek, siyah twın set, çamaşırları vs. işte.....










Bu yeleğin aynısını banada yaptılar, efendim üşürmüş üstüme alışmışım.
Doğum yaparmışım loğsayken giyermişim. ' Ya Allah aşkına ne alaka ben bunları giyim ya ne şık şeyler var şimdi siz bunu giyeceğime ihtimal veriyomusunuz? dememle bana atılan sevgi dolu!!! bakışları
üzerime çekmem bri oldu :)) ' şımareık bu ya bunu insna yerine koymıcaksın, kupkuru yollacaksın ki aklı başına gelsin' diyenler oldu ' kız haklı nedir bu yani bunlar eskidendi' diyenler oldu ' Hürremciğim evine bir yaşlıgelir onun sırtına verirsin illede kendin kullancaksın diye birşey yok' diyeneler oldu :)) Birleşip yolucaklar beni ben böyle devam edersem:)))

Yukarıdaki twın set çok beğendim ( Park Bravo) kesinlikle tam anneler için... Kayınpeder için tabiki daha kolay oldu bohça olayı nede olsa biz bayanlar gibi teferruat yok :) ne varsa bizd e var :))

Evet son görünüşü buydu bohçamızın gazamız mübarek olsun !!!! :))
Bu yukarıdakilerde görümce hanımın :)) kendisi 21 yaşında birşey kardeşimden küçük. Tatl ı bir şey şimdilik umarım böyle gider çünkü biri ekşi olunca bende oluyorum bak baştan söylüyorum öyle alttan alan geçimi kolay biriyim imajını hiç vermedim eheueheue bu rsme birkaç çamaşır ve kıyafette ekleidm ama onları unutmuşum neyse yazıyorum eheueheu



Buda kapanmış haliiiii....
İşte bunda da iki tane var iki kayınçom olduğundan :) Erkeklerin az ve öz eheueheu

Ya pufff  büyük konuşmayacaksın arkadaşım wallahi bende yaptıysam herkes yapar bohça :) ama ya halen saçma geliyo ya sanki onların bunlara ihtiyacı var pufff walla gereksiz işte adet vs. Siz yapmayın bence kaytarın bir şekilde tavsiye etmiyorum :)))

Hadi öpücük...

25 Haziran 2010 Cuma

Dinleyin şenlenin :)

Bu şarkıya bittim bittim bittim . Pıt pıt.

24 Haziran 2010 Perşembe

İŞ ARKADAŞLARINIZ ERKEKSE...

* Asla ve asla Aşk-ı Memnu kıyafetlerini konuşamazsınız :))

* Bugün dizinin son bölümü deyip heyecanlandığınızda yüzünüze boş boş ' eee ne var şimdi bunda ' der gibi bakarlar :))

*Yeni aldığınız ayakkabının en çok fiyatını sorup sonrada ' çok pahalı ' derler :))

*Siz aynı anda diyete girip gaza gelemezsiniz :))

*Fosur fosur sigara içip siz 'içmeyin yeteeer' diye çığırdığınızda biz senin parfümlerine bri şey diyor muyuz? derler bide ne alakası varsa :S

*Hafta sonu şunu yaptım bunu yaptım siz neler yaptınız dediğinizde kızlar gibi ibiğini cibiğini anlatmaz ' aynı şeyler ' deyip geçerler.

*Öğle yemeğinde etraftaki kızları süzüp bide sizden fikir isterler :))

*' Seni tanıdıktan sonra evliliğe bakış açımız değişti, siz kızlar herşeyin pahalısını seviyosunuz' deyip siz ihya ederler. :))

*Siz konu açmazsanız susup otururlar, kendi aralarında küfürlü konuşup sonrada 'ya özür dileriz , biz seni unuttuk ' derler. ilerleyen zamanlar da ise ' Hürrem kulaklarını iki saniye tıkarmısın' diye nezaket yaparlar :))

*Bir konu anlattığınızda kesinlikle Erkek arkadaşınızdan yanadırlar. Hani bizim gibi ' kızım delimisin adam her istediğini yapıyo sende biraz sus bulmuşsun bu devirde böylesini' gibisinden cümleler hak getire...

*Yeni kıyafet almazlar, aldıklarında da fiyatı nekadar? nerden gibi detaylara girmezler. Sıkıcılar ... eheueheueh

İşin özü kro bunlar :))

23 Haziran 2010 Çarşamba

KARARSIZ KARARLI :)

Bu ara sürekli gelinlik deniyorum :)) Şimdide hazır almaktan yanayım dikim ya kötü olursa? ya istemediğim gibi olursa? diye kurcalıyorum kafamı :S okadar güzel hazır gelinlikler var ki ; yurtdışından geliyomuş hepsi  ve süper yani. Nişantaşı yıkılıyo blog arkadaşlarım, dün akay gelinlikteydim denediğim tüm modeller süperdi ama işte bu dedğim gelinliği bulamadım :( ne istediğimi de bilmiyorum ki yaaaaaaaaaaaaa.... beyaz diyorum bu sene kırık moda diyolar, tüylü diyorum, elinde kalır tüyler diyolar eheueheu herşeye bir cevap :)) allahım biri bana yardım etsin. Bugünde bakıcam olmazsa diktircem artık baktıkça kafam karışıyo eyy ahali...
Aaa kızlar bakın bu arada arkadan ipli olunca inanılmaz zayıf duruyor insan. Dün akayda giyindim resmen zayıf bir insanmışım gibi oldum :)) kesinlikle arkadan ipli olsun ...

Bilenler bana yardımcı olsun okuyup geçmesin bu konu hakkında bilgilerini aktarsın...
Başlatmam gerekiyor aslında 3 ay kaldı...
Neeee ben 3 ay sonra evlenecek miyim? Allahım ve genç kız hafiften bir tırsar :)) ne güzel ütü, ev temizliği, yemek vs. annem yapıyordu bende anca gez, alışveriş yap, arkadaşlarında yemek ye, eheueheueh ya evlenim ama temizlik yemek yapmim istemiyorummmmmmmmmmmmmmm....

Öpücük...

21 Haziran 2010 Pazartesi

DENİZ ...

Ahh ahhh yaz geldi bir kızgın kumlardan serin sulara giremedim ona yanarım :)) Ben; davetiye, gelinlik derken millet; mayokini, tanga bikini modunda eheueheueheueh
Yok ki şöyle İtsanbul'a yakın yazlığı olan bir arkadaşım maşaallah hepimiz taşralıyız eheueheue. Mono'da ' ben seni denize götürcem' diye kandırıyor ama yemiyorum işte :(

Geçen sene Mersine kız kalesine götürmüştü beni  beş arkadaşımızla beraber. Herkes soyundu dökündü ve atladı denize .. Bu arada ben  pareyomu çıkartmakla, Monoda tepemde dikilmekle meşgul. Bende diyorum ahh ne ince sevgilim el ele denize girmeyi beklio :)) baktım suratı asıldı hafiften 'hmm hadi hemen suya girelim vs. bende safoş sanıyorum sıcak ya hani gir suya serinle demeye çalışıyo !! Yok diyorum krem süreyim 'elimden tutup hadi felan yapıo ' neyse girdik bu kez başladı ' kafandan gerisi suyun içinde kalsın ' aaaaaaaaaaaaaaa sonra anladım kıskançlık damarları nüksetmiş beyimizin neyse duymamazlıktan geldim ben dibe dalıp bacaklarımı havaya dikiyorum su balesi yapıyorum felan :)) bu arada Monocuğum sürekli yanımda ama yani surat asık en son dedim ki noldu? ' çok bakıyolarmış, çok izliyolarmış, allahım sen sabır kimsenin baktığı yok aslında herkes kendi keyfinde ama gelde anlat neyse biraz biraz daha devam edince bu baskı bende bir çığlık ' ahh ben bu kadar sıkılmaya gelemiciğiiim, babam sıkmıyo bu kadar beni aaaaaaaaaaaaaaaa hiç gelemem aaaaaaaaaa baba canım babam nerdesin pufff  moduna girdim iki damla deniz suyu koydum göz yaşı niyetine yüzüme eheueheueheue hemmen dönüş yaptı Monocum gitti kano kiraladı, hepimiz gidip denizin ortalarında rahat rahat yüzdük balıklama atladık vs. Bu arada krem sürmeyi unuttuğum aklıma geldi 'ya dedim bir günde ne olabilir' akşam oldu tabi benim kızarıklıklar bronza döndü ve  bildiğin brezilyalı futbolculara benzedim eheueheue yani yüzüm ve kollarım esmer vucut bacaklar bembeyaz sanırısın tarlada orak sallamışım eheueheue

Neyse ertesi gün istanbula geldim bir kaç deri parçasını sökeyim dedim yüzümden ve  yer yer pişmiş et görüntüsünde bir yüzüm oldu  :(((  Kardeşim bile sabah uyandı  ' abla yüzünde tüp patlamış gibi' dedi. Hemen eczaneye gittim gören şok oluyo, simsiyah saçlar alnım, burnum, kırmızı et, yanaklarım boronz tüm bu görüntünün ortasında ağlamaktan şişmiş yeşil gözler! her renk var yüzümde çok şükür  :( o kadar korktum okadar kokrtum ki iz kalacak diye annemde köydeydi o ara telefondan tarif alıyorum, elma suyu sür iz kalmasın felan diyo ama  elma suyu napacak buna :( iki hafta insan içine çıkmayınca bu iş bitti.
Bakınız ben krem sürmeyi unuttum ve yüzüm mahvoldu siz benim gibi kroluk yapmayın odada sürün öyle gün ışığına çıkın :)) Öyle 12,00-14,00 arası serilip yatmayın acısı fena çıkıyo ıstakoz gibi gezdiğimi biliyorum ben. Yani bide dünya para verip güneş kremi alıyorum sürmeyi unutunca felaket kaçınılmaz :)))
 Yanıp yanıp yengeç gibi yan yan yürüdğümde çok olmuştur eheueheueh
He bide havuza işemeyin :)) hadi denizde dalga alıyo felanda havuzda kalıyo, hadi şimdi kalkıp ' hiç işemedim' demeyin yemicem eheueheue istatislikler sizi yalanlıyor :)))

Öpücük...
 
Wordpress Theme by wpthemescreator .
Converted To Blogger Template by Anshul .